Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevi’nde, ‘Cinsel istismara teşebbüs’ cürmünden aldığı mahpus cezasını çekerken, pandemi nedeniyle hür bırakılan Yılmaz Çelik, 25 Eylül 2022’de Yakutiye ilçesinde yolda karşılaşıp tartıştığı Dumlu Açık Ceza İnfaz Kurumu ile Erzurum E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda vazifeli infaz muhafaza memuru Turgay Kınalı’yı sokak ortasında boyun ve karın bölgesi olmak üzere 2 bıçak darbesiyle ağır yaraladı. Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Kınalı, kurtarılamadı. Yılmaz Çelik, olaydan bir gün sonra saklandığı meskende yakalanıp tutuklandı.
Yılmaz Çelik hakkında 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Kasten öldürme’ kabahatinden dava açıldı. Çelik’in 3 sayfalık ‘Cinsel istismar’, ‘Cinsel taciz’, ‘Konut dokunulmazlığını ihlal’, ‘Kasten yaralama’, ‘Kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma’ üzere cürümlerden oluşan 38 farklı kabahat kaydının bulunduğu ve toplam 35 yıl 7 ay mahpus cezası, 5 yıl da kararın açıklanmasını geri bırakma kararı olduğu öğrenildi.
EŞİ MAHKEME SALONUNDAN ÇIKARILDI
Davanın birinci duruşmasına Kınalı’nın eşi Hacer Kınalı, çocukları ve avukatları hazır bulundu. Yılmaz Çelik ise duruşmaya güvenlik nedeniyle götürüldüğü Kırklareli’den SEGBİS ile katıldı. Hacer Kınalı, sanığa, “Bunun işi adam öldürmek, canımızı yaktın sen de yanasın” diye bağırdı. Mahkeme lideri Kınalı’yı sanığa hakaretlerini sürdürünce salondan çıkardı. Olay günü bir şişe kolonya içtiğini, bir şey hatırlamadığını söyleyen Yılmaz Çelik, evli, 3 kız babası olduğunu belirtti. Çelik, maktulle geçmişe dayanan hasımlığının bulunmadığını, pişman olduğunu belirtti ve kendisine sorular yönelten hakime de susma hakkını kullanarak konuşmak istemediğini söyledi.
TAKDİR İNDİRİMİ UYGULANMASIN
Aynı vakitte Turgay Kınalı’nın yeğeni olan ailenin avukatı Bahar Kınalı, sanığa takdir indirimi uygulanmadan ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılmasını isteyerek, “Sanık olay günü Turgay Kınalı tarafından 20 dakika darbedildiğini söylese de yapılan isimli muayenede rastgele bir darp yahut cebir izine rastlanmamıştır. Kolonya içtiğini ve yaptıklarını hatırlamadığını belirten kaç dakika darbedildiğini söylüyor, olaydan sonra kaçarak ablasının meskenini buluyor, geçeceği sokakları, bineceği minibüsü, ineceği durağı biliyor. Bunları bilip de nasıl olayla ilgili hiçbir şey hatırlamaz. Beyanları hayatın olağan akışına terstir. Meyve bıçağını da meyve kesmek için söyleyerek olayı masumlaştırmak istiyor. Kimse üzerinde meyve bıçağını kılıfa sokarak taşımaz. Olayın vahameti basına yansıması infaz muhafaza memurlarının işlerini telaş ve endişeyle yapmaya başlamalarına neden olmuştur. Hasebiyle vereceğiniz karar, ailesini, akrabalarını, tüm infaz müdafaa memurlarını etkileyecektir” diye konuştu.
Duruşma, belgedeki eksiklerin giderilmesi için 19 Haziran’a ertelendi.