Ebru Şallı, evvelki gün İstinye’de görüntülendi. Eski model, “İyi olmaya çalışıyoruz. Ülkenin durumu ortada. Pek keyfimiz yok” açıklamasını yaptı.
Yaşanan sarsıntı felaketi sonrası bir kafede otururken basına yansıyan fotoğraf karesi Ebru Şallı’ya hatırlatılınca şöyle konuştu:
Ben üç hafta hiç kendime gelemedim. Aslında ağır şeyleri kaldıramıyorum artık, hele ki çocuklar kelam konusu olduğunda… Yaşanan bu olaylar sonrası herkes çok makûs olmuştur, âlâ olacak birini düşünmüyorum. Melatonin falan alıyorum. Nefes çalışmaları, bir şeyler yapıyorum. Birçok insanın bu tarafta şikayeti olduğu için birkaç görüntü çektim, YouTube’a… Bana yararı oldu, insanlara da yararı olsun diye”.
“O ADAMI ANLAYAMAZ KİMSE”
2020 yılında oğlu Pars’ı lenfoma kanserinden kaybeden Ebru Şallı, sarsıntıda evlatlarını göçük altında olan anneleri gördüğünde ne hissettiği sorulunca, “O imaj hiç gözümün önünden gitmiyor, baba ve kızı… O adamı anlayamaz kimse. Bunu yaşayan bilir. O yüzden herkes dışarıdan ahkam kesiyor, konuşuyor anlatıyor lakin yaşamadan onu tatmadan birinin onu anlayabilmesi çok güç. Zati empati mahrumuyuz, maalesef. İnsan öbür başlara giriyor, kalbim güm güm atıyor, yerinden çıkacak üzere benim” halinde konuştu.
“ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ”
Deprem bölgesine gidemediğini söyleyen Ebru Şallı, “Buradan elimizden geldiği kadar yardım yaptık. Annem de Bodrum’da bayağı bir yardım yaptı, muhtarla birlikte. Bodrum’a da çok gelen oldu zelzele bölgelerinden. Otellere yerleştirme oldu. Teğe bir insanlara yardım etmek, insanları daha keyifli ediyor. Hepimiz için çok berbat bir şey. Olağan hayata dönmek zorundayız, çalışmak zorundayız lakin hala konsantre olamıyoruz. Hayata konsantre olamıyorum, zorlanıyorum yani” dedi.
“HEPİMİZİN PSİKOLOJİSİ GİTTİ”
“UNİCEF” le birlikte bir şeyler yapıyorum diyen Şallı, “Hepimizin psikolojisi gitti. Pandemi hepimizin başını delirtmişti, artık bu. Ülkemize hoş güçler diliyorum. Bizim kayıplarımız daha çok oldu” dedi.
PARS’IN EŞYALARINI BAĞIŞLADI
Oğlu Pars’ın eşyalarını depremzede çocuklara bağışladığını söyleyen Ebru Şallı, “Pars’ın odasına hiç girmemiştim. Zelzelenin üçüncü haftasıydı birinci kere o vakit girdim. Pars’ın eşyalarını artık toplamamız gerekiyordu. Ben hoş bir yere ulaştırmak istiyordum. 8-9 yaşındaki gereksinimi olan bir erkek çocuğunun her şeyi var, her şeyi çok yeni. Hastane süreci olduğu için o süreçte onların bu türlü çok yerine ulaşmasını istiyordum, ve ben bunu direkt başardım. Beş erkek çocuklu bir aile Pars’ın oyun bilgisayarından, çorabına kadar her şeyi tek tek hoş, hoş paketledim. Hem ağladım hem yaptım” dedi.
GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
“Pars’ı çok keyifli etmişsinizdir” kelamları üzerine Şallı, “Her şey ulaştı yerine” dedikten sonra gözyaşlarını tutamadı.